10 Kasım

12 Kasım 2021 tarihinde oluşturuldu 



Değerli Başkonsolosum, sevgili yurttaşlarım,

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 83'üncü yıldönümü nedeniyle bugün burada toplanmış bulunuyoruz.

Büyük kurtarıcı, devlet adamı, eşsiz kahraman Mustafa Kemal Atatürk, bundan tam 83 yıl önce 10 Kasım sabahı saat 09.05'te aramızdan ebediyen ayrıldı. 10 Kasım sabahı aramızdan ayrılan Atatürk, 21 Kasım 1938 günü geçici olarak Etnoğrafya Müzesi' ndeki kabrine konuldu. Daha sonra 10 Kasım 1953'te Ankara Anıttepe'deki Anıtkabir'e nakledildi.

Atatürk'ün 21 Kasım günü, geçici kabrine konulduğu gün, en yakın silah arkadaşı, Cumhuriyet ve devrimlerin yapılmasında en yakın yardımcısı olan İsmet İnönü, Atatürk'e beslenen sevgi ve saygıyı dile getiren bir bildiri yayınladı. O bildiri şöyle başlıyor:

"Büyük Türk Milleti'ne,
Bütün ömrünü, hizmetine vakfettiği sevgili milletinin ihtiram kolları üstünde Ulu Atatürk'ün fani vücudu, istirahat yerine tevdi edilmiştir. Hakikatte yattığı yer, Türk milletinin onun için aşk ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür."

Bu bildiri Atatürk'ün tüm hizmet ve kahramanlığını dile getirdikten sonra şöyle son bulur:

"Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar, sadık hadimi, İnsanlık idealinin aşık ve mümtaz siması; Eşsiz kahraman Atatürk
Vatan sana minnettardır.
Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk milletiyle beraber senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün hayatında bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol, aziz hatıran, sönmez meş'ale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır."

Değerli yurttaşlarım,

Atatürk bu ülkeyi nasıl devraldı, neler yaptı, nereye getirdi, nerede bıraktı?

Bunları hep gördük, yaşadık ve yaşamaktayız. Bütün bu olanların nedeni sadece ekonomik değil. Kanımca biraz eğitimsizlik, biraz bilgisizlik, biraz bilinçsizlik ve biraz da kültürsüzlük...

Atatürk büyük bir asker, büyük bir devlet adamı ve diplomat olduğu kadar, eğitim alanında da milletimizin çağ atlamasını sağlayan büyük bir önderdir.

Atatürk çok iyi biliyordu ki eğitim, ekonomi ve kültür zaferleri ile tamamlanmadıkça askeri zafer tek başına milli kurtuluş sağlamaya yetmeyecektir.

İşte o yüzden düşmanın İzmir'de denize dökülmesinden sadece bir buçuk ay sonra Bursa'da öğretmenlere yaptığı konuşmada, eğitimin çok önemli olduğunu söylemiş ve onlara "Gerçek zaferi siz kazanacak, siz sürdüreceksiniz ve mutlaka başarıya ulaşacaksınız.'' demiştir.

Türkiye'nin çağdaşlaşması için, herşeyden önce cehaletin ortadan kalkması ve eğitimin geniş halk kitlelerine yayılması için ısrarla çalısmıştır. Atatürk'e göre eğitim, milli birlik ve bütünlük duygusunu pekiştirmelidir.

Özetle milli eğitim: ailesini, vatanını ve milletini seven, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen, hür düşünme gücüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği ve yetenekleri gelişmiş iyi insan ve iyi vatandaş yetiştirmekle görevlidir.

Atatürk'e göre eğitim kurumları: müsbet bilimler temeline dayanan, güzel sanatları seven, fikir ve beden terbiyesi kabiliyetleri artmış, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür, yüksek ahlak ve karakter sahibi kuşaklar yetiştirmelidir.

Bugün Atatürk gençliği, bilimde, teknikte, kültürde, sanatta ve sporda her türlü başarıya imza atabiliyorsa, bunu Atatürk'ün getirdiği aydınlık çağa borçluyuz.

Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti' nin fertleri olarak: Atatürk' ün kişilik ve düşüncesini sonsuza kadar koruyacak, çağ dışı kurumları ve gericiliği aşarak onun aydınlık yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.

Büyük Atatürk'ü hergün olduğu gibi bugün de minnet ve şükranla anıyoruz. Atatürk ilke ve devrimlerini sonsuza kadar koruyacağız.
Atatürk'e "Unutturamaz seni hiçbir şey" diyerek onu şükranla, minnetle ve hasretle anıyor, onu çok ama çok seviyor ve çok arıyoruz.

Teşekkür ederim.

Hessen Eyaleti Atatürkçü Düşünce Derneği Onursal Başkanı ve Yüksek Makine Mühendisi Mahmut Telli
10 KASIM 2021, Frankfurt/Almanya